Konu Başlıkları:
Kalp krizi acil bir durumdur. Hastaneye yatmayı ve yoğun bakımı gerektirir. Sürekli EKG takibi hemen başlatılmalıdır, çünkü ölümcül ritim bozuklukları (aritmiler) kalp krizinin ilk bir kaç saatinde ölümün başlıca sebebidir.
Tedavinin amaçları kalp krizinin ilerlemesini durdurmak, kalp hasarını en az düzeyde tutmak, iyileşebilmesi için kalbin taleplerini azaltmak ve komplikasyonları önlemektir.
Eğer hasta ilk 12 saat içinde gelmiş ise tıkalı damarın açılması ile kalp kasının ölmesi önlenebilir. Bunun 2 yöntemi var:
Aspirin çiğnetilmesi önemlidir. Kanın sulanmasını sağlayan aspirin mutlaka verilir. Hatta şiddetli göğüs ağrısı olanların hastaneye giderken, zaman geçirmemek için mutlaka aspirin* (500 mg tablet) çiğnemelerinde yarar vardır. Hastanede damardan verilebilen kan sulandırıcı ilaç olan heparin tedavisi de başlatılır.
Hastanede ilaçların ve sıvıların kontrollü bir şekilde verilebilmesi için intravenöz (damar içi) yol açılacaktır. Bazı görüntüleme cihazları gerekli olabilir. Sıvı durumunu yakından takip etmek için bir idrar sondası yerleştirilmesi gerekebilir.
Kandaki oksijen seviyesi normal olsa bile genelde oksijen verilir. Bu, dokular için hazır oksijen sağlar ve kalbin yükünü azaltır.
Ağrı kontrolü için ilaçlar: Kalbin oksijen gereksinimlerini azaltmak ve ağrı için dil altı veya intravenöz nitrogliserin gibi ilaçlar verilir. Morfin yada morfin türevleri kalp krizi için de verilebilecek etkili ağrı kesicilerdir.
Pıhtı eritici ilaçlar: Eğer kalp krizi EKG’de “ST-segment yükselmesi,” şeklinde ise ve balon anjiyoplasti işleminin yapılabileceği anjiyografi laboratuarı bulunmuyorsa, göğüs ağrısının hissedilmesinden sonra 6 saat içinde “pıhtı çözücü” (trombolitik) tedavi başlatılabilir (Streptokinaz veya tPA). Trombolitik tedavi, damar içinde oluşan pıhtıyı eritmek amacıyla verilir. Eğer başarılı olursa hastanın ağrısı geçer, EKG değişiklikleri geriler.
Ancak trombolitik tedavi her hastaya yapılamaz. Trombolitik tedavi;
hastalar için uygun değildir çünkü; trombolitik tedavinin en önemli komplikasyonu, kanamaya neden olabilmesidir.
Kalp krizi için tedavinin temel taşlarından biri antiplatelet ilaçlardır (Plateletler (trombositler) kanda bulunur ve kanın pıhtılaşmadan sorumlu şekilli elemanlarıdır. Yaşamamız için gerekli elemanlardır. Yaralanmalarda kanın bir süre sonra durmasında rolleri vardır. Ama ne yazık ki damar içinde istenmeyen pıhtı oluşumunda da rolleri bulunur. Böyle durumlarda plateletlerin etkilerini azaltmak için antiplatelet ilaçlar kullanılır.) Bu ilaçlar, aterosklerotik plaktaki bir çatlak gibi damar duvarındaki hasarlı bir bölgede plateletlerin toplanmasını engellerler. Plateletlerin toplanması ve birikmesi pıhtı oluşumunu sağlayan ilk olaydır. Sıkça kullanılan antiplatelet ajanlardan biri aspirindir. Diğer önemli iki antiplatelet ilaç da tiklopidin (Ticlid) ile klopidogrel (Plavix tb, Pingel tb vs) dir.
Diğer ilaçlar:
Beta-blokerler (metoprolol, atenolol ve propranolol gibi) kalbin yükünü azaltmak içi kullanılırlar. Kalp yetmezliğini önlemek için ACE inhibitörleri (ramipril, lisinopril, enalapril, kaptopril vb)
Hasta erken gelmişse tıkalı damarı açmak için, uygun merkezlerde, öncelikle acil koroner anjiyografi yapılır. Böylece kalbin atardamarları görülür. Uygun olan durumlarda (damarın anatomisi uygunsa) tıkalı olan damar, koroner anjiyoplasti yapılarak açılır. Genelde balon anjiyoplastiden sonra koroner arterin açık kalması, stent adı verilen çelik bir kafesin yerleştirilmesiyle sağlanır. Bu olanağın olmadığı merkezlerde (bu olanaklar bütün hastanelerde yoktur) trombolitik tedavi verilir.
Hayatı tehdit eden bazı durumlarda ve anjiyoplastinin uygun olmadığı durumlarda acil koroner arter bypass ameliyatı (CABG) gerekli olabilir.