Kalp yetmezliğinde yanlış bilinenler

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Kalp yetmezliğinde yanlış bilinenler

Kalp yetersizliği (veya kalp yetmezliği); kalp atışlarının yavaşlaması, kalbin yavaş çalışmasıdır.

Yanlış: Kalp yetersizliği kalbin yavaş çalışması değildir (bkz. nabız). Kalbinizin yavaş atıyor olması kalp yetersizliğiniz olduğu anlamına gelmez. Kalp yetersizliği kalp kası ve kapaklarında zamanla gelişen hasar sonucu kalbin kasılma ve/veya gevşeme işlevini yeterince güçlü şekilde yerine getirememesiyle karakterli, akciğerler ve vücudun değişik bölgelerinde sıvı birikimiyle seyreden ciddi bir durumdur. Hatta, kalp yetersizliği hastalarında kalp genellikle yavaş değil normalden hızlı ya da normal hızında çalışır.

Kalp yetersizliği tedavisi olmayan bir hastalıktır ve kısa sürede ölüm ile sonuçlanır.

Yanlış: Kalp yetersizliği ciddi bir klinik durumdur ve uygun bir şekilde tedavi edilmediği zaman yaşam süresini kısaltır. Bununla birlikte kalp yetersizliğinin belirtilerini azaltan ve ilerlemesini durduran çeşitli tedaviler mevcuttur. Kalp yetersizliği zamanında fark edilip uygun bir şekilde tedavi edilirse hastalar uzun ve kaliteli bir yaşam sürebilirler.

Kalp yetersizliği sadece ileri yaşlarda görülen bir hastalıktır.

Yanlış: Kalp yetersizliği; koroner kalp hastalığı (kalp damarlarında daralma), hipertansiyon (yüksek tansiyon), kalp kapak hastalıkları, kalp kası hastalıkları (kardiyomiyopatiler) ve kalp enfeksiyonları gibi birçok duruma bağlı olarak gelişebilir. Bu hastalıklar için risk faktörleri her yaşta bulunabilir ve dolayısıyla da hastalık genç yaşlarda da ortaya çıkabilir ve kalp yetersizliğine yol açabilir.

Bu nedenle kalp yetersizliği ileri yaşlarda sık olarak görülse de, yaşamın daha erken dönemlerinde de görülebilir.

kalp yetmezliği

Kalp yetmezliğinin büyük çoğunda sol ventrikülde hem genişleme, hem de kasılmasında bozulma (azalma) vardır. Bu yüzden vücudun ihtiyaç duyduğu kanı gereği kadar organlara gönderemez ve halsizlik, ufak bir eforla bile yorgunluk çıkar. Kanın ileri doğru atılmasındaki kusur kanın akciğerlerde göllenmesine neden olur, bu da hastaların büyük bir çoğunluğunda bulunan nefes darlığını izah eder.

Kalp yetersizliğim olduğundan zaten yetersiz ve yorgun olan kalbimi daha da zorlamamak için az hareket etmeli, egzersiz yapmamalıyım.

Yanlış: Kalp yetersizliği ile iyi yaşamanın en iyi yollarından biri fiziksel aktivitede bulunmak ve egzersiz yapmaktır. Geçmişte kalp yetersizliği olan insanların dinlenmeleri ve sakin olmaları önerilirdi. Oysa bugün, güçlü bilimsel kanıtlar fiziksel aktivite ve egzersizin kalp yetersizliği olan insanların büyük çoğunluğu için sağlıklı ve güvenilir olduğunu göstermiştir. Egzersiz programına başlamadan, yaptığınız egzersizin miktarını artırmadan veya tipini değiştirmeden önce mutlaka doktorunuza danışınız.

Kalp yetersizliğim olduğu için tuz yemiyorum, yemeğime tuz ekmiyorum. Bu nedenle tuz içeren salça, peynir, zeytin, kraker, sucuk, salam gibi gıdaları tüketebilirim.

Yanlış: Kalp yetersizliği hastaları “ne şekilde olursa olsun” tuz alımını (sodyum alımını) azaltmalı, günde 2 gramdan fazla tuz tüketmemelidirler (hatta bazı durumlarda geçici süre ile sıfır tuz). Tuz tüketiminin azaltılması veya kesilmesi kalp yetersizliği sürecinin olmazsa olmazlarındandır. Market alışverişlerinizde gıda etiketlerini mutlaka sodyum içeriği açısından gözden geçiriniz. Etiketlerde sodyum; NaCl, sodyum, monosodyum glutamat, sodyum klorid veya sodyum metabisülfit şeklinde yazar.

Kalp yetersizliği hastaları kalbini zorlamamalı, dolayısı ile cinsel yaşamdan uzak durmalıdır.

Yanlış: Kalp yetersizliği hastaları, hatta kalp krizi geçirmiş olsalar bile durumları kontrol altında olmak kaydıyla normal cinsel yaşamlarına devam edebilir. Kalp yetersizliğinde cinsel işlev bozuklukları yaygındır. Cinsel gücü arttırıcı ilaçları asla doktorunuza danışmadan kullanmayınız.

Kalp yetmezliği nedenlerinde olan hipertansiyon (yüksek tansiyon) için benim endişe etmeme gerek yok, çünkü şikayetim yok!

Yanlış: Hipertansiyon hastalarının çok büyük bir çoğunluğunda şikayet olmaz. Onun için hipertansiyon “sessiz katil” olarak bilinir. Aslında bu durum hasta açısından çok kötüdür. Çünkü hipertansiyon şikayet oluştursun veya oluşturmasın kalp krizlerine, inmeye, böbrek hasarına ve kalp yetmezliğine yol açabilir. Hipertansiyon olup olmadığını ancak ölçerek bilebiliriz.

Kalp yetmezliği hayat boyu süren bir hastalıktır.

Yanlış: Çoğunlukla öyledir ama her zaman değil. Örneğin kontrol altında olmayan ve fark edilmeyen hipertansiyonda zamanla kalp yetmezliği gelişebilir. Fakat geç kalınmadan fark edilip hipertansiyon kontrol altına alınırsa kalp yetmezliği düzelebilir ve hatta geçebilir.