Statinler (kolesterol ilaçları)

Statinler (kolesterol ilaçları) nedir?

Statinler, kandaki kolesterol ve trigliserid denilen yağların (lipidler) düzeyini azaltmak için kullanılan ilaçlardır.

Kolesterol düşürücü olarak başka grup ilaçlar da kullanılır. Bunlar arasında fibratlar, safra asidi reçineleri, nikotinik asit ve ezetimib sayılabilir. Hepsi yaygın olarak yüksek kolesterolü tedavi etmek için kullanılmakla birlikte, statinler bu tedavide ilk seçilecek ilaç haline gelmiştir.

Bilindiği gibi başta yüksek kolesterol olmak üzere, trigliseridler ve kandaki diğer yağlar, damar sertleşmesi (ateroskleroz), kalp kriziinme ve kalple ilgili diğer hastalıkların ortaya çıkma riskini artırmaktadır. Bkz. Kolesterol ve Kalp Damar Hastalıkları

Statinler, vücudun kolesterol yapmak için kullandığı bir enzimin (HMG-CoA reductase) üretimini bloke ederek çalışırlar. Böylece kolesterolün karaciğerde sentezi (imalatı) azalır. Statinler, yüksek kolesterolü olan hastaların kanlarındaki yağ seviyesini düşürmekte etkilidirler ve bu şekilde koroner, serebrovasküler (beyin damarları) ve periferik vasküler (bacak damarları) hastalıkların engellenmesine yardımcı olurlar.

Kandaki yağ seviyelerini düşürmede tüm kolesterol düşürücü ilaçlar bir dereceye kadar etkili oldukları halde statinler, LDL kolesterol (kötü huylu kolesterol) seviyelerini ve trigliserid seviyelerini düşürmede özellikle etkilidir. Statinler, çeşitlerine ve dozajlarına bağlı olarak LDL seviyelerini %30-60 arasında düşürmektedirler.

Statinler HDL kolesterol (iyi huylu kolesterol) seviyesini de bir miktar yükseltir.

Son çalışmalar statinlerin hafif anti-enflamatuar (enflamasyon=iltihap) özellikleri olduğu ve vücutta enflamasyonun bir işareti olan C-reaktif proteinin (CRP) kandaki seviyesini düşürdüğünü göstermiştir. C-reaktif proteinin, damar duvarlarının enflamasyonu sonucu olarak ortaya çıkan ve kalp krizi ve inmeyi önceden tahmin etmek için kullanılan iyi bir belirteç olduğu bilinmektedir.

Günümüzde çeşitli sayıda statin bulunmaktadır. Bunlar:
  1. atorvastatin (lipitor, ator, tarden, kolestor, saphire vb)
  2. fluvastatin (lescol)
  3. lovastatin (lovakor)
  4. pravastatin (pravachol)
  5. simvastatin (zocor, zovatin, lipovas, simvakol vb)
  6. rosuvastatin (crestor vb)
  7. pitavastatin (alipza)

Statinler, kendi aralarında, etkinlik dereceleri ve muhtemel yan etkileri bakımından farklılıklar göstermektedir. Özellikle, düşük dozda fluvastatin en az etkili statinken, rosuvastatin, LDL kolesterolü düşürmede en çok etkiye sahip olandır. Yan etkilerin ortaya çıkma olasılığı dozla arttığı için, doktorlar doğal olarak maksimum etkiyi mümkün olan en az dozla elde etmeyi tercih etmektedir.

Statinlerin potansiyel yan etkileri

Statinlerin yan etkileri konusu oldukça popüler olmuş ve kamuoyunu ve özellikle de medyayı her zaman yakından ilgilendirmiştir. Ancak ne yazık ki verilen bilgiler çoğunlukla tek yanlı, eksik veya yanlış olmaktadır (Bu konu ile yazdığım bir yazıyı buradan okuyabilirsiniz).

Şüphesiz statinlerin de diğer ilaçlar gibi birçok yan etkisi vardır. Yan etkisi sıfır olan bir ilaç, günümüzde hala yoktur. Statinleri en çok bilinen (fakat en sık olmayan) yan etkileri karaciğer ve kaslar üzerine olanlardır: Karaciğer üzerine olan yan etkiler karaciğer enzimlerinin (SGOT, SGPT, GGT) yükselmesi şeklindedir, %0,5-%2 oranında görülür ve çoğunlukla dozla ilgilidir. Böyle bir şey olması ise karaciğer hasarını göstermez. Bu yan etkinin olması da ilacın kesilmesini gerektirmez, doz azaltılır veya başka bir statin verilirse sorun çoğunlukla çözümlenir. Doktorunuzun sizi belli zamanlarda kontrollere çağırmasının nedenlerinden biri de bu tür yan etkilerin ortaya çıkıp çıkmadığını anlamak ve böyle bir şey varsa gereken önlemleri almaktır.

Aslında bu ilaçların karaciğer yağlanmasına bağlı enzim yükselmelerini bile normale indirebildiği bilinmektedir.

Çok sık olmamakla birlikte aşağıdaki yan etkiler de görülebilir. Yan etkiler ortaya çıkarsa doktorunuza haber vermelisiniz.

  • Alerjik reaksiyon (hırıltılı soluma, nefes darlığı, kaşınma ya da deri döküntüsü)
  • Cinsel istek ya da yetenekte azalma
  • Uyumakta zorluk çekme
  • Kabızlık
  • İshal
  • Sersemleme ya da baş dönmesi
  • Aşırı gaz ya da geğirme
  • Baş ağrısı
  • Mide yanması ya da hazımsızlık
  • Karın ağrısı
  • Mide bulantısı ya da kusma
  • Cilt döküntüleri

Bu yan etkiler kalıcı değildir. Doz veya ilacın değiştirilmesiyle kaybolabilir.

Statinlerin çok nadir görülen fakat çok önemli bir yan etkisi, kaslar üzerinedir (rabdomiyoliz – kas hücrelerinde harabiyet kas erimesi.) Oldukça nadir (%0.08) görülen bu yan etki, çoğunlukla yüksek dozlarda ve yağları düşürücü birden fazla ilaç kullanıldığı zaman olabilmektedir. Rabdomiyoliz kas hücrelerinin parçalanıp içeriklerinin kana karıştığı bir durumdur. Genellikle baldır kaslarını etkiler, çok nadir böbrek ya da organ kaybına ve ölüme yol açar. Rabdomyolizde aşağıdaki belirtiler görülebilir:

  • Kaslarda kramplar, ağrı, şişme, zayıflık, sertlik ve/veya hassasiyet
  • Ateş
  • Koyu idrar
  • Mide bulantısı ve/veya kusma
  • Kırgınlık

Kasla ilgili gelişen bu durum kanda kreatin fosfokinaz (CPK) adlı bir kas enziminin düzeyi ölçülerek anlaşılır. Bu önemli komplikasyon, yüksek dozda statin ile birlikte başka bir kolesterol düşürücü ilaç grubu olan fibratları beraber alan yaşlı hastalarda daha fazla görülür. 2001 Ağustosunda, bir statin türü olan serivastatin (ticari adı “LİPOBAY”) adı verilen ilaç ile ölümle sonuçlanan rabdomiyoliz vakalarının diğer statinlere göre daha fazla görüldüğü raporu üzerine üreticisi tarafından gönüllü olarak pazardan çekilmiştir.

Statinler, kas hasarı olmaksızın kas ağrısı ve hassasiyet de yapabilir.

Statinlerin diğer ilaçlarla olan etkileşimi

Statin alan hastaların diğer ilaçlarla ilgili olarak özellikle dikkat etmeleri gereken konular şunlardır:

  • Diğer kolesterol düşürücü ilaçlar: Doktorunuz özel olarak belli bir dozda bir ilaç kombinasyonu yazmadığı sürece aynı anda birden fazla kolesterol düşürücü almak, yan etki olasılığını daha da artırabilir. Gemfibrozil adı verilen bir fibrata özellikle dikkat edilmelidir, çünkü bir statinle birlikte gemfibrozil almak rabdomiyoliz riskini artırabilir.
  • İnotroplar (örn: digoksin): Kalbin kasılmasını güçlendirerek daha fazla kan pompalamasını sağlayan ilaçlar. Atorvastatin, fluvastatin ya da simvastatinle kullanımları inotropların kandaki seviyelerini, dolayısıyla inotropların yan etki sıklığını artırabilir.
  • Doğum kontrol hapları: Atorvastatinle kullanımları doğum kontrol haplarındaki hormonların kandaki seviyelerini, dolayısıyla da bunların yan etki sıklığını artırabilir.
  • Kalsiyum kanal blokerleri: Kalsiyum iyonlarının kalp hücrelerine ve damarlara girişini engelleyen ilaçlar. Bunlar kalbe giren oksijence zengin kanı arttırır, kan basıncını düşürür ve kalbin yükünü hafifletirler. Simvastatinle kullanımı kas problemleri için riski artırabilir.
  • Proteaz inhibitörleri: HIV tedavisinde kullanılan ilaçlar. Simvastatinle kullanımları böbrek yetmezliği ya da kas problemleri riskini artırabilir.
  • Azol antifungaller (sistemik mantar ilaçları): Vücudun çeşitli yerlerinde meydana gelebilecek ciddi mantar enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan ilaçlar. Ağızdan hap şeklinde alınabilir ya da iğneyle enjekte edilebilir. Bazı statinleri azol antifungallerle kullanmak böbrek yetmezliğiyle sonuçlanabilecek kas problemleri riskini artırabilir.
  • İmmünosüpresanlar: Genellikle organ naklinden (örn: kalp nakli) sonra vücudun organı reddetmesini engellemek için kullanılan bağışıklık sistemini zayıflatıcı ilaçlar. Statinleri immünosüpresanlarla almak rabdomiyoliz riskini artırabilir.
  • Eritromisin: Enfeksiyon tedavisinde kullanılan bir tür antibiyotiktir. Statinleri eritromisinlerle kullanmak rabdomiyoliz riskini artırabilir.
  • Greyfurt suyu: greyfurt suyu karaciğerin bazı statinleri parçalama özelliğini azaltır ve bu da statinlerin kanda toksik düzeylere ulaşmasına yol açabilir (özellikle atorvastatin ve simvastatin). Ancak statinlerin kanda toksik düzeylere ulaşmasına yol açabilmesi için greyfurt suyunun yüksek miktarlarda (günde 750 ml -1 litre, yaklaşık 3-4 su bardağı dolusu) içilmesi gerekir. Greyfurt suyunun ilaçtan 4 ya da daha fazla saat önce alınması bu olasılığını azaltsa bile, statin alan hastaların greyfurt suyu içmekten veya greyfurt yemekten sakınmaları önerilmektedir.

Statinlerin başka önemli etkileri

Statinler tartışmasız bir şekilde kalp damar hastalarında damar hastalığı ilerlemesini durdurmakta hatta geriletebilmektedir. Bugün artık bu gerçek çok sayıda yapılmış bilimsel araştırmalarla ispat edilmiş durumdadır. Bundan dolayı kötü kolesterol (LDL kolesterol) düzeyi belli bir sınırın üstündeki kalp damar hastalarına verilmektedir.

Statinlerle ilgili yapılan çalışmalarda statin kullanan hastalarda başka olumlu etkilerin de ortaya çıktığı görülmüştür. Son bulgulardan bazıları şunlardır:

  • Niasinle birlikte kullanıldığında simvastatin, kalp krizi, inme ve kalbe bağlı ölüm riskini önemli ölçüde azaltmaktadır.
  • Statinler C-reaktif proteinlerin (CRP) kandaki seviyelerini azaltabilmektedir. CRP enflamasyon durumunda karaciğerin ürettiği bir maddedir (bir çeşit iltihap belirteci). CRP kalp hastalıklarında enflamasyonu erken göstermesi açısından önemli bir belirteçtir.
  • Statinlerin kan pıhtılarını engelleyen hafif bir antikoagülan özelliği olduğu düşünülmektedir.
  • Araştırma sonuçlarına göre statinler yaşlı hastalardaki ölüm ve koroner hastalıkların oranını önemli ölçüde azaltmaktadır. Statinlerin yaşlı nüfus tarafından az kullanılmakta olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu önemlidir.
  • Kandaki kolesterol seviyelerini düşürmede kuşkusuz diyet de önemlidir. Diyet ya da statin kullanımı yoluyla kolesterolün aynı derecede düşürüldüğü durumlarda, statin tedavisi uygulanan hastalarda daha az kardiyak olay gözlenmiştir. Bu da statinlerin yararlı etkilerinin sadece yağ seviyesi düşürücü özelliklerine bağlı olmadığını, aynı zamanda başka faktörlerin de devreye girdiğini göstermektedir.
  • Kalp krizi ya da kararsız anginanın hemen ardından hastaya yüksek dozda statin verilmesi gelecekte başka bir koroner olayın yaşanma riskini azaltmaktadır. Bu olumlu etki, kan kolesterol seviyeleri aşırı yüksek olmayan hastalarda bile görülmektedir.
  • LDL seviyelerini düşürmenin yanında statinler, kalsifikasyon adı verilen damar duvarlarında kalsiyum birikmesi olayını yavaşlatırlar. Bu olay damarların sertleşmesi ve daralmasında rol oynayan faktörlerden biridir ve hatta damar tıkanıklıklarına yol açabilirler.

Statin kullanımıyla ilgili dikkat edilmesi gereken konular

  • Bazı kolesterol düşürücüler, karaciğerde, hastanın ilacı bırakmasından sonra kendiliğinden düzelen enzim yükselmesine yol açabilir. Bunu ve diğer komplikasyonları takip etmek için hastalar düzenli olarak kan testleri ve karaciğer fonksiyonu testlerinden geçmelidirler.
  • Bazı statinler (lovastatin gibi) yiyecekle birlikte alındıklarında daha iyi çalışırlar.
  • Bir sonraki doza çok yakın olmadığı sürece bir doz atlandığında en yakın zamanda alınmalıdır. Çok yakın olduğu durumlarda kaçırılan doz atlanmalıdır.
  • Hastalar önce doktorlarına danışmadan ilaçlarını almayı aniden kesmemeli ya da dozajı ya da aldıkları saati değiştirmemelidirler.
  • Hastalar yüksek kolesterolü tedavi etmek için kullandıkları ilaçları ciddi yan etkiler doğurmadığı sürece hayatlarının geri kalan kısmında da almak zorundadırlar.
  • Ayrıca bu ilaçların yüksek kolesterolü sadece kontrol altında tutabildiğini, dolayısıyla alındığı sürece işe yaradığı, bırakılınca kolesterolün tekrar yükselebileceği unutulmamalıdır.
  • Hastalar ilaçlarını aynen önerildiği gibi almaya devam etmeli; kalbe dost, doymuş yağ oranı düşük diyetler uygulamalı ve doktorlarıyla görüşmelerini kaçırmamalıdırlar.
  • Aşağıda belirtilen durumları olan hastalarda statin kullanımı mutlak yakın doktor kontrolü altında olmalıdır:
    • Yüksek miktarda alkol kullanımı (mevcut veya geçmişte)
    • Karaciğer rahatsızlığı (geçmişte rahatsızlığın yaşanmış olması ya da yüksek karaciğer enzimleri)
    • Ciddi enfeksiyon
    • Düşük kan basıncı (hipotansiyon)
    • Organ nakli (örn: kalp nakli)
    • Yakın zamanda geçirilmiş büyük ameliyat (örn: açık kalp ameliyatı) ya da travma

Statinler ve hamilelik

Hamile olan ya da yakın gelecekte hamile kalmayı planlayan kadınlara statin almamaları tavsiye edilir. Bu ilaçlar fetüsün doğru gelişmesi için gerekli olan kolesterolün yapımını engeller. Hamilelik sırasında statin kullanımı doğumda hasarlara yol açabilir. Bu ilaçları aldıkları sırada hamile kalabileceğini düşünen kadınlar hemen doktorlarına başvurmalıdırlar.

Statinler ayrıca emziren kadınlara da önerilmemektedir.

Statinler ve çocuklarda kullanım

Amerika’da ortalama 50 milyon çocuğun kolesterol seviyelerinin yüksek olduğu saptanmıştır. Buna rağmen küçük çocukların yağ yüksekliği durumunda ne yapılması gerektiği konusu tartışmalıdır.

Statinlerin kullanımı ve etkinliği ile ilgili klinik denemelerin çoğu yetişkinler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Sınırlı sayıda araştırma bu ilaçların 18 yaşın altındaki çocuklar için güvenli ve etkili olduğunu saptamıştır, fakat bu şekilde kullanımın uzun dönemdeki etkileri henüz belirlenmemiştir. Ayrıca, çocukların kullanımı için uygun dozlar belirlenmemiştir ve statinlerin etkinliği diğer yağ seviyesi azaltıcı ilaçlarla henüz karşılaştırılmamıştır.

Statinler ve yaşlılarda kullanım

Statinler, güvenlik ve etkinlik açısından sınırlı sayıda yaşlıda test edilmiştir (65 yaş ve üzeri). Araştırmalar yaşlılarda statin kullanımının, yan etkiler ve riskler bakımından genç erişkinlerden farklı olmadığını göstermektedir. Hatta araştırma sonuçları statinlerin yaşlılarda, ölüm ve koroner olayları önemli ölçüde azalttığını göstermektedir.

Statin kullanan yaşlılarda rabdomiyoliz adı verilen ciddi bir komplikasyon riskinin yüksek olduğu konusunda bazı bulgular olsa da bu yan etki çok nadir görülmektedir.

Statinlerle ilgili son söz

Statinler, bugün yararlılıkları binlerce insan üzerinde yapılan çalışmalarla test edilmiş son derece önemli etkilere sahip ilaçlardır.

Kuşkusuz bazen ciddi sonuçlara varabilen yan etkilere de sahiptir. Ancak unutulmamalıdır ki yan etkisi hiç olmayan bir ilaç yoktur. Önemli olan ilacın olumlu etkilerinin, olası yan etkilerinin çok çok üzerinde olmasıdır. Statinler de bu grup ilaçlardandır. Ondan dolayı, kalp damar hastalığı, şeker hastalığı olan hastalarda ve LDL kolesterol düzeyi çok yüksek olan insanlarda doktorunuz size bu ilaçları vermişse kullanmakta tereddüt etmemeliyiz.