Atrial Septal Defekt (ASD)

Konu Başlıkları:

  1. Atrial Septal Defekt (ASD)
  2. Ventriküler Septal Defekt (VSD)
  3. Fallot Tetralojisi
  4. Patent Duktus Arteriozus
  5. Mitral Valv Prolapsusu (MVP)

Atrial Septal Defekt (ASD)

Doğumsal (konjenital) kalp hastalıklarındandır. Kalpteki sol ve sağ kulakçıkların (sol atrium ve sağ atrium) arasındaki duvarda açıklık olmasıdır. (bakınız: kalbin anatomisi). Sol atriumun basıncı, sağ atriumdan biraz fazla olduğundan, normalde soldan sağa anormal kan geçişi (şant) olur. Bu yüzden akciğerlerde oksijenlenmiş kanın bir kısmı aort ile organlarımıza gönderileceğine, bu açıklıktan kısa devre yaparak tekrar sağ kalbe (oradanda akciğerlere) geçiş yapar. Bu olay yıllar içinde akciğere giden kanın artmasına bağlı olarak kalp içindeki basınç dengelerini değiştirir, akciğer damarlarında basınç yükselmesine, bazı kalp boşluklarının büyümesine, kasılma gücünde azalmaya ve aritmilere neden olabilir.

Tanı Nasıl Konulabilir?

Genellikle uzun yıllar hiç bir belirti vermez. Bu tip hastalarda, ancak tesadüfen başka bir nedenle doktora gidildiğinde, dikkatli bir muayene sırasında kalpte üfürümün ve bazı ek seslerin duyulması ile kuşkulanılır. Çocuklarda kesin tanı, çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur. Doktora ve hastaneye pek gitmemiş kişilerde tanının 30-40 yaşına kadar konulamadığı durumlar vardır. Açıklığın büyük olduğu hastalarda, bu yaşlarda nefes darlığı, ritim bozuklukları (atrial fibrilasyon) ve hatta sağ kalp yetmezliği ortaya çıkar.

Açıklığın kalp içi boşluklarında ve akciğer atardamarında ne kadar basınç yüksekliğine neden olduğunu anlamak için kalp kateterizasyonu gerekebilir.

Tedavide ne yapılabilir?

İlaç: Buradaki hastalık mekanik olduğu için açıklığı kapatmada veya tedavi etmede ilaçların bir yararı yoktur. Ancak ritim bozukluğu veya kalp yetmezliği gelişenlerde, ritim bozukluğu tedavisinde ve şikayetleri azaltmak için ilaçlar kullanılabilir.

Açıklığın büyüklüğü ve akciğer atardamarındaki basıncın yüksekliği tedavinin zamanını belirler. Kendiliğinden kapanmayan, anormal kan geçişi belli bir değerin üzerinde (şant oranı) ve akciğer atardamarında basınç yükselmesi tehlikesi olan açıklıklar genellikle 4-6 yaşlarında, yani çocuk okula başlamadan kapatılması gerekir. Kapatmada, damar yoluyla yerleştirilen kapatma cihazları veya cerrahi yöntem kullanılır:

Ciltten girilerek damar yoluyla yerleştirilebilen kapatma cihazları (septal occluder – şemsiye): Önceleri tek tedavi yolu cerrahi iken son 10 yılda, operasyona gerek kalmadan perkütan olarak (cilt üzerinden damara girilip) açıklığı kapatan cihazlar (şemsiye) cerrahiye alternatif olarak çıkmıştır. Çeşitli marka cihazlar varsa da en yaygın olarak kullanılanlar Amplatzer (AGA Medical, ABD), HELEX Septal Occluder (Gore Medical, ABD) ve the Figulla Flex ASD occluder (Occlutech, Avrupa),’dir.

HELEX Marka kapatma cihazı. Üstte sağ ve solda 2 farklı çapta (15 ve 30 mm) görünüyor. Alttakinde ise kateter içinden çıkması gösterilmiş.

Amplatzer marka kapatma cihazı.

Şemsiye kullanımının avantajları:

  • Açıklığı kapatmada başarı oranı cerrahi gibidir.
  • Komplikasyon (istenmeyen olay) oranı cerrahiye göre (%5) daha düşüktür (%2).
  • Hasta kısa zamanda hastaneden çıkar ve 2 gün içinde normal günlük yaşantısına döner. 3-4 hafta içinde de ağır eforları yapabilir.

Şemsiye kullanımının dezavantajları:

  • Komplikasyon oranı %2’dir: Ölüm, felç, kanama, aritmi, cihazın yer değiştirmesi, açıklığın tam kapanmaması, infeksiyon.

Bununla birlikte bu cihazlar tüm ASD hastalarında kullanılamamaktadır:

  • Eğer, ASD cihazla kapatılamayacak kadar büyükse,
  • Kalbin anatomik yapısı uygun değilse,
  • Hastanın damar yapısı, cihazı taşıyan kateter sistemini taşıyamayacak kadar ince ise,
  • Vücudunun herhangi bir yerinde aktif infeksiyon varsa (İnfeksiyon tedavi edildikten sonra cihaz takılabilir.).
  • Kalp içinde pıhtı varsa,
  • Ameliyat gerektiren başka kalp hastalığı varsa,
  • Aspirin almasına engel durumu veya kanama bozukluğu varsa,

Yukarıda sayılan durumlarda cihaz takılamaz.

Eğer ASD kapatılması için şemsiye kullanılamayacak ise doktor cerrahi önerecektir.

Cerrahi: Operasyon sırasında, açıklık büyükse yama konularak kapatılır. Küçükse direk olarak dikilip kapatılabilir.

Cerrahinin avantajları:

  • Şemsiyenin kapatamayacağı veya başarılı olamayacağı ASD’leri başarı ile kapatır.

Cerrahinin dezavantajları:

  • %5 oranında komplikasyon görülür: Ölüm, felç, tekrar ameliyat, kanama, aritmi, sinir hasarı, kalp yetmezliği, infeksiyon.
  • Ameliyat için hasta 5-7 gün hastaneden kalır. Tam iyileşme 45 günde olur.

İleriye dönük yapılması gerekenler?

Sonuç olarak; müdahale gerektirecek kadar önemli bir ASD’de eğer uygunsa şemsiye ile açıklığın kapatılması cerrahiye çok üstündür. Şemsiye konulan hastalar 3-6 ay civarında aspirin ve plavix gibi kan sulandırıcı ilaç alırlar. 6 ay boyunca diş müdahalelerinden kaçınmak gerekir. 12 ay boyunca ise diş müdahalesi gerekirse antibiyotik verilmelidir.

Açıklığın kapatılmadan takip edildiği hastalarda yüksek irtifa (dağcılık gibi) ve scuba dalgıçlığı problemlere neden olabilir, bunlar için mutlaka hastanın doktoruna danışması gereklidir.

Hastaların beklenmedik komplikasyonlardan korunabilmeleri için yaklaşık 1 yıllık aralıklarla doktor kontrolünde olmaları gerekir. Bu ameliyat olmuş hastalar için de 3-4 yıl süreyle geçerlidir.


Ventriküler septal defekt (VSD) »