Konu Başlıkları:
Doğumsal (konjenital) kalp hastalıklarındandır. Kalpteki sol ve sağ kulakçıkların (sol atrium ve sağ atrium) arasındaki duvarda açıklık olmasıdır. (bakınız: kalbin anatomisi). Sol atriumun basıncı, sağ atriumdan biraz fazla olduğundan, normalde soldan sağa anormal kan geçişi (şant) olur. Bu yüzden akciğerlerde oksijenlenmiş kanın bir kısmı aort ile organlarımıza gönderileceğine, bu açıklıktan kısa devre yaparak tekrar sağ kalbe (oradanda akciğerlere) geçiş yapar. Bu olay yıllar içinde akciğere giden kanın artmasına bağlı olarak kalp içindeki basınç dengelerini değiştirir, akciğer damarlarında basınç yükselmesine, bazı kalp boşluklarının büyümesine, kasılma gücünde azalmaya ve aritmilere neden olabilir.
Genellikle uzun yıllar hiç bir belirti vermez. Bu tip hastalarda, ancak tesadüfen başka bir nedenle doktora gidildiğinde, dikkatli bir muayene sırasında kalpte üfürümün ve bazı ek seslerin duyulması ile kuşkulanılır. Çocuklarda kesin tanı, çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur. Doktora ve hastaneye pek gitmemiş kişilerde tanının 30-40 yaşına kadar konulamadığı durumlar vardır. Açıklığın büyük olduğu hastalarda, bu yaşlarda nefes darlığı, ritim bozuklukları (atrial fibrilasyon) ve hatta sağ kalp yetmezliği ortaya çıkar.
Açıklığın kalp içi boşluklarında ve akciğer atardamarında ne kadar basınç yüksekliğine neden olduğunu anlamak için kalp kateterizasyonu gerekebilir.
İlaç: Buradaki hastalık mekanik olduğu için açıklığı kapatmada veya tedavi etmede ilaçların bir yararı yoktur. Ancak ritim bozukluğu veya kalp yetmezliği gelişenlerde, ritim bozukluğu tedavisinde ve şikayetleri azaltmak için ilaçlar kullanılabilir.
Açıklığın büyüklüğü ve akciğer atardamarındaki basıncın yüksekliği tedavinin zamanını belirler. Kendiliğinden kapanmayan, anormal kan geçişi belli bir değerin üzerinde (şant oranı) ve akciğer atardamarında basınç yükselmesi tehlikesi olan açıklıklar genellikle 4-6 yaşlarında, yani çocuk okula başlamadan kapatılması gerekir. Kapatmada, damar yoluyla yerleştirilen kapatma cihazları veya cerrahi yöntem kullanılır:
Ciltten girilerek damar yoluyla yerleştirilebilen kapatma cihazları (septal occluder – şemsiye): Önceleri tek tedavi yolu cerrahi iken son 10 yılda, operasyona gerek kalmadan perkütan olarak (cilt üzerinden damara girilip) açıklığı kapatan cihazlar (şemsiye) cerrahiye alternatif olarak çıkmıştır. Çeşitli marka cihazlar varsa da en yaygın olarak kullanılanlar Amplatzer (AGA Medical, ABD), HELEX Septal Occluder (Gore Medical, ABD) ve the Figulla Flex ASD occluder (Occlutech, Avrupa),’dir.
Şemsiye kullanımının avantajları:
Şemsiye kullanımının dezavantajları:
Yukarıda sayılan durumlarda cihaz takılamaz.
Eğer ASD kapatılması için şemsiye kullanılamayacak ise doktor cerrahi önerecektir.
Cerrahi: Operasyon sırasında, açıklık büyükse yama konularak kapatılır. Küçükse direk olarak dikilip kapatılabilir.
Cerrahinin avantajları:
Cerrahinin dezavantajları:
Sonuç olarak; müdahale gerektirecek kadar önemli bir ASD’de eğer uygunsa şemsiye ile açıklığın kapatılması cerrahiye çok üstündür. Şemsiye konulan hastalar 3-6 ay civarında aspirin ve plavix gibi kan sulandırıcı ilaç alırlar. 6 ay boyunca diş müdahalelerinden kaçınmak gerekir. 12 ay boyunca ise diş müdahalesi gerekirse antibiyotik verilmelidir.
Açıklığın kapatılmadan takip edildiği hastalarda yüksek irtifa (dağcılık gibi) ve scuba dalgıçlığı problemlere neden olabilir, bunlar için mutlaka hastanın doktoruna danışması gereklidir.
Hastaların beklenmedik komplikasyonlardan korunabilmeleri için yaklaşık 1 yıllık aralıklarla doktor kontrolünde olmaları gerekir. Bu ameliyat olmuş hastalar için de 3-4 yıl süreyle geçerlidir.