İlk defa 1960 yılında kullanılan beta blokerler,
hızlı kalp atışına yol açabilen sempatik sinir sisteminin (stres sırasında
vücudumuzdaki olaylardan sorumlu sistem!) belli etkilerini bloke ederek kalbin
iş yükünü azaltan ilaçlardır. Kalpteki "beta reseptörler" adı verilen bölgeleri
bloke ettikleri için "beta-blokerler" olarak adlandırılırlar. Bu beta
reseptörler, normal olarak, stres sırasında salınan belli hormonlarca (adrenalin
gibi) aktive edilirler. Stres hormonlarınca aktive edildiklerinde, beta
reseptörler kalp hızını ve kalp atım gücünü artıran bir reaksiyonu tetikler.
Beta blokerler ise beta reseptörlere bağlanarak, stres hormonlarının bu
reaksiyonu tetiklemesini önlerler. Böylece, beta blokerler kalp hızını
yavaşlatarak ve kalp kaslarının kasılma gücünü (pompa işlevi) azaltarak kardiyak
stresi azaltır. Ayrıca, kalp, beyin ve vücuttaki kan damarlarının
spazmını (daralma) da azaltır.
Beta blokerler birden fazla aktif maddeyi içeren
geniş bir gruptur (parantez içindekiler ülkemizdeki mevcut ticari adları):
-
Asebutalol (Prent)
-
Atenolol (Tensinor, Nortan, Tenoretic, Atexal, Atolteva)
-
Betaksolol (Betoptic damla, Eifel damla)
-
Bisoprolol (Concor, Soprano, Lodoz)
-
Karteolol (Carteol damla)
-
Karvedilol (Dilatrend, Coronis, Calbicor, Carvesan, Kinetra, Arlec, Carvexal)
-
Labetalol
-
Metoprolol (Beloc, Lopresor, Problok, Saneloc, Meprolol)
-
Nadolol
-
Nebivolol (Nexivol, Vasoxen)
-
Oksprenolol
-
Penbutolol
-
Pindolol (Visken)
-
Propranolol (Dideral)
-
Sotalol
(Darob, Talozin)
-
Timolol
(Cosopt, Nyolol, Cusimolol, Timolol-Pos, Timabak, Timo-Comod, Tidomix,
Timoptic-Xe, Timosol damla)
Beta blokerlerin standart beta bloker dozlarına
ilave olarak birçok kombinasyon formu da bulunmaktadır. Örneğin bir beta bloker,
bir diüretik ile kombine edebilir (Tenoretic tablet gibi). Bazı ilaçlar da, beta blokerlere
ilave olarak çeşitli antihipertansif ilaçların düşük dozlarını
içerebilir. (örn. beta bloker+ACE inhibitörleri, beta bloker+A-II blokeri, beta
bloker+kalsiyum kanal blokeri gibi).

Beta blokerler ile tedavi edilen durumlar
Beta blokerler hipertansiyon tedavisinde tek
başına kullanılabilirse de çoğunlukla başka bir ilaçla kombine olarak
kullanılır.
Angina, kalbe oksijen teminindeki yetersizlik
nedeniyle oluşan baskı, rahatsızlık hissidir. Beta blokerler, özellikle kronik
stabil angina tedavisinde birinci basamak tedavide düşünülür. Kalp kasılma
gücünü azaltarak ve kalp atım sayısını yavaşlatarak kalbin oksijene olan
ihtiyacını azaltırlar. Bu hastalarda yapılan araştırmalar göstermiştir ki, beta
blokerler, egzersiz kapasitesinin düzelmesi, angina ataklarının sıklığının
azalmasına ek olarak kalp krizi tekrarı ve ölüm riskini azaltabilirler.
Beta blokerler, akut
kalp krizlerinin tedavisinde
ve tekrarlayan kalp krizlerinin önlenmesinde önemli ilaçlardır. Kalp krizi
hastalarında beta blokerlerin kalp kasının oksijen ihtiyacını azalttığı,
tehlikeli kalp ritimlerinin riskini azalttığı ve kalp fonksiyonlarını düzelttiği
gösterilmiştir. Ancak, beta blokerler, astımı, ciddi bradikardisi (anormal
yavaş kalp ritmi) ve akciğerlerinde sıvı birikmesi olan kalp krizi hastalarında
kullanılmamalıdır.
Kalp yetmezliği, vücudun ihtiyaçlarını yeterince karşılayacak
düzeyde, kalbin kan pompalayamadığı durumdur. Önceleri, sol ventrikülü
yeterli çalışmayan hastalarda beta blokerlerden sakınılmıştır. Ancak, daha sonra
birçok çalışma, beta blokerlerin kalp yetmezliği tedavisinde etkili bir tedavi
olduğunu ve kalp yetmezliği hastalarında sağ kalım sürelerini önemli düzeyde
düzelttiğini göstermiştir.
Ayrıca beta bloker ve
statin kombinasyon
tedavisi, bir kalp krizini takiben kalp yetmezliği geliştiren hastalarda ikinci
kalp krizini önlemede etkili olmuştur.
- Anormal kalp ritimleri (aritmiler) veya
ekstra atımlar (çarpıntılar)
Beta blokerler, kalpten kaynaklanan birçok aritmi
tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Araştırmalar ayrıca ameliyat sonrası
atriyal fibrilasyonun önlenmesinde beta blokerlerin yararını göstermiştir.
- Koroner arter bypass cerrahisi (KABG)
öncesi
Bypass cerrahisi öncesi beta bloker kullanımının
yüksek riskli hastalarda komplikasyon riskinin azaltılması (örn. kalp krizi,
inme, böbrek yetmezliği, mekanik ventilasyon ve takipte tekrar cerrahi girişim
ihtiyacı) yanında sağ kalım oranlarını artırdığı gösterilmiştir.
- Özellikle vasküler (damar) girişimleri
içeren, kalple ilgili olmayan cerrahiler öncesi ve sonrasında
Beta blokerler cerrahi öncesinde başlanıp en
azından 1 ay sonrasına kadar devam edildiğinde operasyon sonrası ortaya
çıkabilecek olan kalp krizi önlenmesine yardımcı olur.
- Hipertrofik kardiyomiyopati
Bu hastalıkta kalpteki bazı bölümler anormal
olarak kalınlaşıp kasılma bozuklukları oluştururlar.
- Hipertiroidizm (aşırı aktif tiroid bezi)
- Migren baş ağrıları veya seksüel
aktiviteyle ilgili baş ağrıları (HSA)
Beta blokerler migreni ve/veya HSA'ları bazı
hastalarda önleyebilir.
- Anksiyete veya tremor. Panik atak
tedavisinde bazen yararlıdırlar.
- Glokom
Direkt göz bölgesinde kullanılan beta blokerlere
(örn. levobunolol, metipranolol) ilave olarak, ayrıca sistemik olarak kullanılan
etkili beta blokerler de (örn. timolol) vardır.
Beta blokerlerle ilgili dikkat edilmesi
gereken hususlar
Aşağıdaki durumların herhangi birinin varlığı
teşhis edilmişse, hastalar beta bloker kullanımının yarar ve zararlarını
doktorlarıyla tekrar değerlendirmelidir::
-
Bradikardi (anormal yavaş kalp hızı): Beta blokerler hastalarda, kalp
yetmezliği, angina ve bilinç kaybı riskini artıracak şekilde kalp hızını
tehlikeli düzeylere düşürebilirler. Ancak kalp hızı yavaşlaması aynı zamanda
bu ilaçlarda beklenen bir etki de olduğundan doktora sorulmadan ilaç doz
değişikliği yapılmamalıdır.
-
Kalp
bloku (kalp boşlukları arasındaki elektriki iletişimin kısmen veya tamamen
kaybı)
-
Kronik
obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH): Astım ve amfizem gibi hastalıklar bu
gruptadır. Beta blokerler bu hastalıkları alevlendirebilir. KOAH hastalarında
beta blokerlerden kaçınılır. Hafif-orta dereceli hastalığı olanlarda, başka bir ilaçla kombine bir şekilde düşük dozlarda kullanılmalıdırlar.
-
Periferik vasküler hastalık (bacak atardamar hastalıkları): Vasküler hastalığı
olan hastalarda beta blokerler, bacak damarlarındaki darlıkları daha da
artırarak bacaklarda soğukluk, yürümekle ağrı, hatta ileri durumlarda gangreni
de içeren durumlara neden olabilir.
-
Böbrek
ve karaciğer hastalıkları: Bu hastalıklar, beta blokerlerin vücuttan daha
yavaş atılımına neden olabilir ve hastayı aşırı doz ve yan etki riskine maruz
bırakabilir.
-
Diyabet: Beta blokerler hipoglisemi (düşük kan düzeyi) belirtilerini
maskeleyebilir, insülin ile hipoglisemi oluşursa, bu durumdan vücudun
toparlanmasını geciktirebilir, bozabilir.
-
İnsülin
direnci ve metabolik sendrom: Kalp krizi için bilinen iki risk faktörü. Beta
blokerler kan şekeri (glukoz) düzeylerini artırabilir.
İlave olarak beta blokerler aşağıdaki
rahatsızlıklarda kötüleşmeye yol açabilir:
-
Raynaud
Sendromu: El ve ayaklarda küçük atardamarların geçici olarak büzüşmesiyle
ortaya çıkan ağrılı bir durumdur.
-
Psöriazis: Kırmızı lekeler üzerinde beyaz pullanmalarla karakterize kronik bir
cilt rahatsızlığıdır.
-
Klinik
depresyon veya bu rahatsızlık hikayesi.
-
Miyasteniya gravis: İstemli kasların ilerleyici zayıflığı.
Beta blokerlerin potansiyel yan etkileri
Beta blokerin türüne göre hastalar
bir veya daha fazla yan etkiye maruz kalabilirler, bunlar:
-
Alllerjik reaksiyon (hapşırma, nezle, kaşıntı veya deri
döküntüleri)
-
Bradikardi (yavaş kalp hızı)
-
Kalp
yetmezliğinin kötüleşmesi
-
Uyuklama, güçsüzlük, yorgunluk
-
Soğuk
el ve ayaklar veya genel olarak soğuğa hassasiyet (el ve ayaklarda damar
hastalığı olmaksızın)
-
Baş
dönmesi, göz kararması, özellikle yatar konumdan ayağa kalkma doğrulma sonrası
-
Baş ağrısı veya kulak çınlaması (tinnitus)
-
Nefes
darlığı (dispne) veya hırıltılı soluma
-
Bayılma
(senkop)
-
Hareketli rüyalar, kabuslar görme, depresyon, hafıza kaybı ve nadir olarak
halüsinasyonlar
-
Kolesterol düzeylerinde artış
-
Artmış
insülin direnci (karvedilol hariç)
-
Erektil
disfonksiyon (impotans)
-
Hem
erkekte hem de kadında azalmış seksüel istek
-
Karın
krampları veya nadir olarak ishal (diyare), kabızlık, ve/veya bulantı.
Beta blokerlerin yan etkisine maruz kalan
hastalar hemen doktorlarıyla temas kurmalı, ancak hemen ilacı bırakmamalıdır.
Ani olarak ilacın bırakılması,
koroner arter
hastalarında, kalp krizi ve anginalara yol açabilir. Tiroid bezi fazla
çalışanlarda (hipertirodizm) beta blokerlerin çok hızlı kesilmesi belirtilerin
kötüleşmesine neden olur. Bu yüzden beta bloker alan tüm hastalar ilaçlarında
herhangi bir değişiklik yapmadan önce doktorlarına danışmalıdır.
Beta blokerler ile ilaç veya diğer
etkileşimler
Beta bloker alan hastalar için özellikle dikkat
edilecek etkileşimler şunlardır:
Antiaritmikler veya antihipertansifler (kalp
ritmini düzenleyen veya kan basıncını düşüren ilaçlar): Kalsiyum kanal
blokerleri veya ACE inhibitörleri gibi. Birlikte bu ilaçlar kan basıncını
tehlikeli düzeylere düşürebilir. Ancak, bu ilaçların düşük dozları diğer
tedavilere cevap vermeyen hastalarda beta blokerlerle birlikte verilebilir.
Alimünyum içeren antasitler: Bunlar beta
blokerlerin emilimini ve dolayısıyla etkinliklerini düşürebilirler. Bu ilaçları
kullanmadan önce hastalar doktorlarına danışmalıdırlar.
Alkol: Beta blokerlerin emilimini ve
dolayısıyla etkinliğini azaltabilir. Beta bloker tedavisine devam
ediyorken hastalar ne kadar alkol alınmasının güvenli olduğunu doktorlarına
danışmalıdırlar.
Kafein: Beta blokerlerin etkilerini
azaltabilirler. Beta bloker tedavisine devam ediyorken hastalar ne kadar kafein
alınmasının güvenli olduğunu doktorlarına danışmalıdırlar.
İnsülin ve diğer antidiyabetik ilaçlar: Diyabetik hastalarda beta bloker kullanımı, şeker metabolizmasına olan
etkilerinden dolayı antidiyabetik ilaçların dozlarını ayarlama ihtiyacı
doğurabilir.
Monoamin oksidaz inhibitorleri (MAOI): MAOI, psikiyatride depresyon tedavisinde kullanılan bir ilaç grubudur. MAOI
alındıktan sonraki iki hafta içinde beta bloker kullanımı kan basıncının ciddi
olarak yükselmesiyle sonuçlanabilir (hipertansiyon). Hastalar beta
bloker tedavisinin başlanmasından önce hala almakta oldukları ilaçlar konusunda doktorlarını bilgilendirmelidirler.
Alerji iğneleri ve deri testleri: Beta
blokerlerle kombinasyon, ciddi alerjik reaksiyonlar yapabilir.
Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAI):
Romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan bu ilaçlar (örn. aspirin ve ibuprofen) beta blokerlerin etkinliğini azaltabilirler.
Bronkodilatörler: Astım, bronşit, amfizem
veya diğer akciğer hastalıklarını tedavi etmeye yönelik ilaçlar.
Beta bloker aşırı dozuna ait belirtiler
Aşırı doz belirtileri ilacın yan etkilerine
benzeyebilir ancak genellikle daha ciddidir. Şu belirtilerden herhangi birisini
gösteren hastalar hemen doktorlarıyla temasa geçmelidirler:
-
Ciddi
kan basıncı düşüklüğü (hipotansiyon)
-
Ciddi
düşük kalp hızı (bradikardi)
-
Artmış
kalp hızı (takikardi)
-
Düzensiz veya tekleme şeklinde kalp atımları (çarpıntılar)
-
Ciddi
baş dönmesi ve bayılma (senkop)
-
El
tırnaklarında veya avuç içlerinde morarma
-
Ellerde
ayaklarda kasılmalar veya nöbetler
-
Şişlik
(ödem)
-
Güçsüzlük, uyku hali veya yorgunluk
-
Sersemlik veya sinirlilik
-
Aşırı
terleme
-
Bulanık
veya çift görme
-
Kalp
yetmezliği
-
Hava
yollarındaki spazma bağlı olarak nefes darlığı (hayati tehlike oluşturacak
şekilde akciğerlerde hava yollarının kasların spastik kasılması)
Gebelikte beta bloker kullanımı
Gebelik boyunca beta bloker kullanımı, yeni
doğanda düşük kan şekerine, solunum problemlerine, yavaş bir kalp hızına ve
düşük kan basıncına yol açabilir. Ancak, eğer annenin durumu gebelik süresince
beta bloker kullanımını gerektiriyorsa doktorun rehberliğinde kullanılabilirler.
Hastalar herhangi bir ilaç başlanmadan önce gebe oldukları veya gebe kalmaya
çalıştıkları konusunda doktorlarını bilgilendirmelidirler.
Süt emzirenlerde beta bloker kullanımı
Bazı beta blokerler süt salınımını
azaltabilirken, bazıları ise süt ile anneden bebeğe geçer. Bu durum anne sütüyle
beslenen bebekte kalp hızında yavaşlamaya, kan basıncında düşmeye, solunum
zorluğuna yol açabilir. Dolayısıyla eğer beta blokerler kullanılıyorsa
alternatif bir beslenme metodu tavsiye edilebilir.
Çocuklarda beta bloker kullanımı
Çocuklardaki beta bloker
kullanımının, yan etkiler açısından erişkinlerden farklı bir riske yol açtığı
konusunda bir kanıt yoktur. Diğer taraftan çocuklarda beta bloker kullanımının
güvenirliliği bilimsel olarak tam ortaya konmamıştır.
Yaşlılarda beta bloker kullanımı
Beta blokerler yaşlılarda da sıklıkla kullanılır.
Genel olarak, yaşlı hastaların daha düşük dozlara ihtiyaçları vardır. Yaşlı
erişkinler, baş dönmesi gibi bazı yan etkilere daha sık ve daha ağır olarak
maruz kalırlar. İlave olarak, beta blokerler yaşlı hastaların soğuğa tahammül
etme yeteneklerini azaltırlar.